English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | well written adj. | iyi yazılmış | ||
The teacher told Tom his essay was well written. Öğretmen Tom'a kompozisyonunun iyi yazılmış olduğunu söyledi. More Sentences |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | well-written adj. | iyi yazılmış | ||
This is a well-written book. Bu iyi yazılmış bir kitap. More Sentences |